28 Ocak 2011 Cuma

Hain osman.

Bir zamanlar ki o zamanlar her erkek çocuğu gibi tıksırıncaya kadar top teperdik.(top tepme: çocukların futbol oynama çalışması, oturulup tekrar tekrar izlenmesi gereken güzide doğa olayı,not: zamanla unutulur).Bu işlem için, Bikaç arsamız vardı eğer 8 kişi isek iki taş bulur kaleleri yapar, top bulamasakta bi taşta top için bulur eylemimizi arsada gerçekleştirirdik. Top bulamama yoksulluğunun genelde parasızlıktan olduğu düşünülse de genel de işgüzar komyon minibüs şöförleri ve osman yüzündendi. (osman : hikayedeki ismi değiştirilmiş şahsiyet, not: malum efendim osman bu aralar çok moda her hikayede bulunmalı). Osman Sanki bu işten keyif alan şoförlerle ortak çalışıyordu, ezel dizisindeki şebnem karakteri gibiydi herseferinde ağlayarak aramıza tekrar katılır top her ayağına geldiğinde abanarak burun vururdu (abanarak burun vurmak:top teperken yapılacak en aptalca iş. Not : top her seferinde yola çıkar.) Yolda pusu kuran 4 tekerlekli canavar yeni aldığımız ve büyük ihtimalle diğer 6 kişinin ayağına bile değmeyen zavallı meşin yavarlak (Bizim toplarımız asla meşin değildi biz gerçek topmuş gibi hayal ederdik. Çünkü aramızda para toplayıp zar zor alabildiğimiz top bizim için bütün değerlerin üzerindeydi. Not : 6 kişinin ayağına değmezdi çünkü osmanın ünü burdan gelmekteydi ne yapar eder topa ilk o vurur yada ona pas atılmasa bile bi şekide top oraya buraya çarpar onun ayağına gelir oda olanca acımasızlığınca hain eylemini gerçekleştirirdi gerçek bi haindi.)'ın üstünden geçerdi. Anlayamıyorduk bi madde nasıl olurdu da kendi türüne bunu yapabilirdi kendisinin içinde de şamler yokmuydu. Bağrışlarımız haykırışlarımız canımız topumuzun son çığlıkları arasında kaybolur ve sesisimiz lastiklerin hain sahibindeki o pis sırıtışındaki sessiziğe bırakırdı yerini. Ona ulaşamazdık çünkü camların arasındaydı intikamımızı alamazdık. dudaklarımızdaki ses gözlerimizdeki yaşın ve onun gördüklerinin esiriydi kimbilir kaç kere yaşamıştık aynı olayları. Ben duruma el koydum 70 evleri bilen bilir Bağlarbaşı ilöğretim okulunun bahçesinde oynayacaktık artık arsa futbolu artık yerini beton furboluna bırakmalıydı cruyf zaten artık futbol oynamıyordu. böylece topun caddeye kaçması da imkanıszdı. okul bahçesi bizim için devasa boyutlardaydı( not şimdi önünedn geçiyorumda ortasahadan gol attım diye övündüğüm yer ne kadar küçükmüş oysa hala rüyalarımda o mesafeyi dün gibi görürüm). Bide aşağıda maltepe lisesi vardıki hiç sormayın Ali samiyene çıkmak oraya çıkmak aynı şey. Mahalle maçları modaydı ozamanlar bizi maltepe lisesinin orda otuan çocuklar maça çağırdı bigün. Oranın kaleleri vardı.(kale olması : taşın üstünden geçen topun direk olsaydı goldü değildi tartışması yapılamayacak muhteşem yer olması) Tam maça başladık osman araya girdi, daha hiçbirimizin ayağına top gelmemişti. Top havadaydı hepimizin aklında aynı soru yine aynı son olması imkanızdı okul bahçesi kapalı alandaydı top yan duvara çarptı duvarın üstünde dikenli teller vardı oraya sıkıştı. Patlamadı diye sevindik topu indirdik tekrar oynamaya başladık belli bir süre sonra top inmeye başladı(osmanının yine başardığını anlatan sözcük indirme not: patlama yerine kullanılır ama bize umut verip daha sonra umutlarımızı elimizden aldığı için daha haincedir.)Topun sahibi çocuk ağlamaya başladı abisine söyleyeceği tehtidleriyle yanımızdan ayrıldı. Osmanın kardeşi ben ve bi arkadaş daha duvara oturduk(duvara oturma: top tepmeyince yapılan eylem salakça konuşulur ve herkes eğlenir.) Osman korkusundan eve kaçmıştı. Belli bir süre sonra çocuk abisinin bisikletinin arkasında geri geldi abinin yanında bi kaç çocuk daha vardı. (arkası çok sonra...)

19 Ocak 2011 Çarşamba

Hiç şaşırmadım.

Hiç şaşırmadım nede olsa kural bu...Aslında şaşırdığım sonuçlarına şaşırmayacağımı bildiğim şeyleri farklı sonuçları elde edeyeceğimi bildiğim halde yapıp sonucu farklı olursa şaşıracağımı bildiğim halde şaşırmayacağıma şaşmak için şaşdığım aynı sonucu elde edince kendime şaşırmamak. Nede olsa kural bu şaşmamak gerek ilgi gösterdin sonuçta şaşılacak şey.